19 Aralık 2007 Çarşamba

Köprü

Köprü


Türkiye’de 'Süper Vali' olarak tanınıp sevilen, sıra dışı kişiliği ve cesur icraatlarıyla tarihe geçen Recep Yazıcıoğlu’nun yaşam öyküsünden kesitleri anlatan Köprü, Star TV'de ekrana geliyor. Yazar Ayşe Kulin’in aynı isimli romanından Ozan Yurdakul’un senaryolaştırdığı Köprü’nün yapımcılığını KOLİBA FİLM 'Ata Türkoğlu', yönetmenliğini ise Çağatay Tosun üstleniyor. Süper Vali Recep Yazıcıoğlu’nu Türk Sineması’nın yetenekli oyuncularyndan Erdal Beşikçioğlu’nun canlandırdığı dizide, Haldun Boysan, Melis Birkan, Yurdaer Okur, Ayşegül Ünsal, İdil Fırat, İpek Karapınar, Gökhan Soylu, Uğur Demirpehlivan, Deniz Oral, Selim Bayraktar, Hakan Şahin, Hüseyin İlker, Sekvan Serinkaya ve Ali Hakan Beşen rol alyyor. 2003 yılında geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Vali Recep Yazıcıoğlu’nun yaşamyndan bir kesiti anlatan dizide, Vali'yi Erdal Beşikçioğlu, Vali’nin eşi 'Melek Yazıcı'yı Ayşegül Ünsal, "köprü"nün müteahhiti 'Hüdai'yi Haldun Boysan, 'Elmas'ı Melis Birkan, Mühendis Tekin’i Yurdaer Okur, Lise Müdüresi Leyla’yı ise İdil Fırat canlandırıyor. Çekimleri Eskişehir'de gerçekle?tirilen dizide, idealist Vali Faruk Yazıcı’nın merkeziyetçi ve bürokratik yapının yol açtığı sorunların getirdiği devlet-halk ilişkisindeki kısır döngüyü kırma çabası anlatılıyor. Bu çabanın somut hedefi ise, yaklaşık otuz yıldır bir türlü yapılamayan bir "köprü"dür. İktidarlar gelip geçer, o yöreden seçilen milletvekilleri, her defasında binbir umutla Ankara’ya gönderilir, içlerinden bakanlar, başbakanlar çıkar. Sayısız raporlar, projeler hazyrlanır ama köprü bir türlü yapılamaz. Bu arada hastalar hastaneye yetişemez, çocuklar okuluna gidemez, bazıları Karasu’nun hışmına uğrayyp sele kapılır, gencecik anneler, karınlarında bebekleriyle ölür. İsyan feryatları ayyuka çıkar ve bölgenin en trajik olayı Başpınar katliamı yaşanır.Görev yaptığı her ilde halkı baş tacı eden, yaptığı sıra dışı hizmetlerle dikkat çeken Vali Faruk Yazıcı için "köprü" sorunu, artık bir ölüm-kalym meselesi olmuştur. Şu cümle idealist valinin beynine ve ruhuna mıh gibi çakılmıştır: "GİDEMEDİĞİN YER SENİN DEĞİLDİR!" Aynı sınırlar içinde yer almak, eğer 'gidemiyorsan' hiçbir şey ifade etmez!.." Vali’yi "köprü" için çıktığı uzun ve çileli yolculukta sayısız engeller beklemektedir. Çeşitli kurumların durağan yapısına karşı halk gücüyle 'imece' yöntemlerle işe koyulan Faruk Yazıcı’nın bürokratik çark ve diğer etkenlere karşı en yakın destekçileri ise attığı her adımda yanında olan, onunla aynı idealleri paylaşan, ömrünün en uzun yol arkadaşı, karısı Melek ve "köprü"yü akıl almaz metodlarla var edip nehrin üzerine yerleştiren bir başka sıra dışı insan : Mühendis Tekin’dir. Karasu nehri üzerindeki bu mütevazı köprü, hem o bölgede yaşayanların hayatla barışmalarını sağlayacak bir araç olacak, hem de pek çok insanın birbiriyle ve hayatla yeniden kuracakları bir ilişkinin başlangıcını oluşturacaktır. Türkoğlu”, yönetmenliğini ise Sadullah Şentürk üstleniyor.
2003 yılında geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Vali Recep Yazıcıoğlu’nun yaşamından yola çıkılarak çekilen dizide, Vali’yi Erdal Beşikçioğlu canlandırıyor.
Hikayemiz, idealist bir valinin (FİKRET YAZICI), merkeziyetçi-bürokratik yapının doğal sonucu olarak ‘soğuttuğu’, birbirinden uzaklaştırdığı, hatta kimi zaman kopardığı devlet-halk ilişkisindeki kısır döngüyü kırma çabası üzerine odaklanır. Bu çabanın görünürdeki somut hedefi ise, yaklaşık otuz yıldır, yukarıda sayılan sebeplerden ötürü bir türlü yapılamayan bir KÖPRÜ’dür. İktidarlar gelip geçer, o yöreden seçilen milletvekilleri, her defasında birbir umutla Ankara’ya gönderilir, içlerinden bakanlar, başbakanlar çıkar. Sayısız, raporlar, projeler hazırlanır, ama köprü ne hikmetse bir türlü yapılamaz. Bu arada hastalar hastaneye yetişemez, çocuklar okuluna gidemez, bazıları Karasu’nun hışmına uğrayıp sulara kapılır, gencecik anneler, karınlarında çocuklarıyla ölür.. isyan feryatları ayyuka yükselir… ve karşılık olarak köprünün ‘zarureti’ üzerine bir rapor daha tutulur.
Vali Fikret Yazıcı, şehre atandıktan kısa bir süre köprü sorununa el atar. Yaşadığı birkaç trajik olay, özellikle Başbağlar katliamı.. nehrin karşı yakasında terör örgütü insanları acımasızca öldürürken, köprüsüzlük yüzünden devletin, o insanların yardımına koşamayışı, zaten inatçı bir yapıya sahip olan Vali için köprüyü, nerdeyse bir ölüm-kalım meselesi haline getirir. Şu cümle beynine ve ruhuna mıh gibi çakılmıştır: “GİDEMEDİĞİN YER SENİN DEĞİLDİR!” aynı sınırlar içinde yer almak, eğer ‘gidemiyorsan’ hiçbir şey ifade etmez!
Vali, köprü için çıktığı uzun ve çileli yolculuk, sayısız engelle doludur. Başta merkezi devlet ve onu temsil eden kurumların durağan yapısı. Fikret Yazıcı, buna karşı halkın kendi gücüne başvurur. Bölge insanlarını örgütler, nerdeyse ‘imece’ sayılabilecek yöntemlerle işe koyulur ama ‘bürokratik çark’, kendi bir şey yapamadığı gibi, yapılanları da engellemek üzere devreye girmekte gecikmez. Kaldı ki Fikret Yazıcı, sıra dışı uygulamalarıyla öteden beri ‘mimli’ biridir ve belli çevreler onun başarısızlığını zaten dört gözle beklemektedir. Onun da ötesinde, köprünün yapım süreci içinde, birlikte yola çıktığı insanlarla da zaman zaman derin görüş ayrılıkları yaşayacaktır. Bütün bu çabalarında ona yakından destek veren iki kişi vardır. İlki, attığı her adımda yanında olan, onunla aynı idealleri paylaşan, ömrünün en uzun yol arkadaşı, karısı MELEK… İkinci ise, hikayeye daha sonra dahil olan ve köprüyü akıl almaz metotlarla var edip, nehrin üzerine yerleştiren.. bir başka sıra dışı insan: Mühendis Tekin…
Tekin, vali gibi büyük idealleri olan biri değildir. Dahası, o güne kadar sadece kendisi için yaşamıştır. Köprülere aşıktır sadece.. bir de karısına. Ancak gün gelir, karısı kendisini başka bir erkek için terk eder. Tekin’in hayatla arasındaki bütün köprüler yıkılır! Öylesine ki, hayatına son vermeyi bile düşünür. Derken o sırada Vali çıkar karşısına. Sert bir karşılaşmadır. Bu karşılaşmadan birkaç gün sonra Tekin, kendisi Elazığ’da bulur. Bir süre sonra da şehirdeki bir lisenin müdiresi Leyla ile tanışır. Leyla’da büyük şehirlerin birinden, gerisinde hazin bir gönül hikayesi bırakarak gelmiş, kalbinin kapıları ‘epeydir’ dünyaya kapalı bir kadındır.Kim bilir, belki de Tekin’in yapımına başlayacağı Karasu nehri üzerindeki bu mütevazı köprü.. hem onların tek tek hayatla barışmalarını sağlayacak bir vasıtadır, hem de pek çok insanın birbiriyle ve hayatla yeniden kuracakları bir ilişkinin başlangıcı…


oyuncular


Erdal Beşikçioğlu


Ayşegül Ünsal


Batuhan Levent


İpek Karapınar


Gökhan Soylu


Uğur Demirpehlivan


İdil Fırat


Yurdaer Okur


Hüseyin İlker


Melis Birkan


Hakan Şahin (2)


Sekvan Serinkaya


Ali Hakan Beşen


Melih Görgün


Nihat Nikerel


Koray Ergun


Ülkü Ülker


Hakkı kuş


Haldun Boysan


Deniz Oral


Selim Bayraktar

Senaryo Yazarları:Ozan Emre Yurdakul

Yönetmenler:Sadullah Şentürk

Hiç yorum yok: